Tiyatrocular “sahne dayanışması” çağrısıyla ayakta: “Tiyatro yaşarsa, insanlık yaşar!”

Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi, tiyatroların sahneye erişim sorununa karşı ülke çapında imza kampanyası başlattı.

Türkiye’nin dört bir yanındaki tiyatro emekçileri, sahneye çıkma mücadelesini büyütmek için yeni bir dayanışma çağrısı başlattı. Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi tarafından yürütülen “Sahne Dayanışması” adlı imza kampanyası, tiyatro kurumlarının ve sanatçıların yıllardır dile getirdiği ortak bir sorunu — sahne erişimi krizini — gündeme taşıyor.

Bugün tiyatroların en büyük engeli, yüksek salon kiraları, keyfi tahsis uygulamaları, teknik yetersizlikler ve ağır maliyetler. Birçok tiyatro, kendi kentinde oyun sergileyemez hale gelirken; turneye çıkabilenler ise ulaşım ve konaklama giderleri nedeniyle bilet fiyatlarını artırmak zorunda kalıyor. Bu durum, tiyatroyu halktan uzaklaştırıyor ve sanat üretimini tehdit ediyor.

İnisiyatifin çağrısında şu ifadeler yer alıyor:

“Bizler, bu ülkenin dört bir yanında sahneye çıkan, seyircisine ulaşmaya çalışan tiyatro emekçileriyiz. Ancak artık sahnemize ulaşamıyoruz.
Bu sadece tiyatroların değil, hepimizin meselesi. Çünkü tiyatro yaşarsa, kültür, sanat ve insanlık yaşar.”

Tiyatrocular, 2025–2026 tiyatro sezonundan itibaren tüm yerel yönetimlerin ‘Sahne Dayanışması’na katılmasını talep ediyor.
Çağrının somut önerileri arasında şunlar yer alıyor:

  • Salon ücretlerinde tiyatrolara en az %50 indirim sağlanması,
  • Salonların teknik donanımlarının günümüz koşullarına uygun hale getirilmesi,
  • Salon personelinin eğitimli ve profesyonel olması,
  • Yerel tiyatrolara öncelik verilmesi.

Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi, bu kampanyayla birlikte tiyatro kurumlarını, yerel yönetimleri, özel sahne işletmecilerini ve seyircileri ortak bir dayanışma ağına davet ediyor.
Amaç, tiyatronun üretim alanlarını güçlendirmek, kültürel sürekliliği korumak ve ülke genelinde sanatın sesini yeniden duyurmak.

“Sesi sahnede yankılanan her tiyatro, toplumun kalp atışıdır.
Gelin, bu sesi birlikte büyütelim.”

Kampanyaya destek vermek isteyen tiyatro emekçileri, seyirciler ve sanatseverler, Sahne Dayanışması imza kampanyasına aşağıdaki bağlantıdan katılabilirler:

https://forms.gle/ZVuxtSiMFggg8wyh8

Nevzat Süs

1990’dan bu yana tiyatro sahnesinde ve kamera önünde aktif. Antakya Kültür Tiyatro Topluluğu ile başlayan tiyatro serüveni Köşebaşı Oyuncuları, Canşenliği Oyuncuları gibi tiyatrolardan sonra Tiyatro Hareketi (1996) Değişim Atölyesi Oyuncuları (2001) ve Altkat Sanat Tiyatrosu (2012) kurucularındandır. Tiyatronun dönüştürücü gücüne inanarak 50’tan fazla prodüksiyonda oyuncu, yönetmen ve yazar olarak yer aldı. Sahnelediği Zengin Mutfağı ile Vasıf Öngören Onur Ödülü, Böyle Buyurdu Zerdüşt ile Gülriz Sururi–Engin Cezzar Ödülü kazandı. Dönüşüm, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Su Çatlağını Bulur, Faust, Deliriyum, Hamlet, Ten Rengi, Sevdadır, İmparatorluk Kuranlar, Kırkbir, Tanya gibi oyunlarda sahne aldı ya da yönetti. Türkiye’nin birçok şehrinde turnelere çıktı. Televizyon ve sinema alanında da aktif oldu: Kara Para Aşk, Aşkın Bedeli, Karadayı, Kanıt, Uçurum vb. dizilerinde; Devrimden Sonra, Lâl, Yolculuk, Kaos, Ev kira Semt Bizi gibi uzun metraj filmlerinde rol aldı. Ayrıca birçok reklam ve kısa film projelerinde oynadı. Sanat yaşamına yalnızca sahnede değil, yazıyla da üretim yaptı: tiyatro kuramı ve sanat üzerine makaleler kaleme aldı; Sanat Cephesi, Tiyatro Gazetesi, Kavuklu gibi yayınlarda yazarlık ve editörlük yaptı. Nevzat Süs, halen Altkat Sanat Tiyatrosu çatısı altında oyunculuk, yönetmenlik, atölye liderliği ve yeni projeler geliştirmeye devam etmektedir.